26 Ekim 2017 Perşembe

LIFUS - LINE FLIGHT UNDER SUPERVISION

Sonunda klavyenin başına geçebildim millet.

Herkese selam,

Uzunca bi zamandır yazamıyorum maalesef tahmin edersiniz ki çok yoğundum. Yazıların devamı için mailler aldım ancak yeni fırsat bulabildim.En son base check demişiz orda kalmışız görüyorumki..

Yazılarımda bahsediyordum winter is coming, aman geldi aman gelicek aman girdi aman giricek derkennn oldu bitti maşallah..  J Çok şükür atlattık LIFUS u bitirdik. Ama şunu söylemeliyimki, şu ana kadarki yaklaşık 2.5 yıllık sürecin en zor, stresli ve yer yer can sıkan kısmı LIFUS idi. Yani winter = LIFUS diyebiliriz. Şimdi adam da durmadan benzetmeler yapıyor diyeceksiniz ama benzetmeden duramayacağım.. LIFUS u ben askerliğe benzettim arkadaşlar yapanlar bilir. =)) En rahat geçen askerlik bile bir askerliktir ve hiç bir zaman yeteri kadar rahat değildir. Benim LIFUS sürecim rahat geçti diyebilirim. Bunda da ne kadar çok çalışırsan ne kadar çok hazır ne kadar çok prosedurlere hakim gidersen o kadar rahat geçiyor sortiler ancak gene de sıradan bir uçuş olmuyor. Soru yağmuru zaten kesilmiyor. Dispatch’den planları alıp incelemeye başladığın anda zaten gerilim başlıyor.
Not: En çok duyacağınız cümle LIFUS bir eğitim uçuşu değildir..

Kaptan geliyor,
- Hadi bana bi breifing yap bakalım, ya da
- Evet, seni dinliyorum..

Sen başlıyorsun bik bik ötmeye iki soru soruyor bildiğini de unutuyorsun, maç başlıyor kafadan ofsaytta kalıyorsun onda sonra ayıkla pirincin taşını. Özellikle ilk sorti ler daha zor geçiyor çünkü yep yeni bir ortamda bulunuyorsunuz bir yandan ona alışıp diğer yandan yan tarafın sorularıyla mücadele verip diğer yandan uçağı düzgün uçurmanız gerekiyor. Ben kendime hedef koymuştum başladığımda ilk 10 sorti fail olmazsam safety’i kaldırırsam daha da fail olmam yürürüm dedim. Öyle de oldu. Neden ilk 10 diyeceksiniz birincisi yukarıda saydığım sebepler bir diğeri ise arkanızda oturan safety gerçeği. Nedir safety bilmeyenler için açıklayalım. Siz fasulyeden pilot olduğunuz için nolur nolmaz arkada düzgün hali hazırda uçan tecrübeli bi F/O otursun da bu fasulye yapamazsa o geçsin sağ koltuğa veya low visibility olursa fasulyenin yetkisi yok, operasyon aksamamış olsun mantığıyla arkanızda oturan ve genelde kaptanla iyi muhabbet kurup cockpitte sizi yalnızlaştıran kişi. Adam bunu bilerek yapmıyor tabi ancak kaptan genelde onla muhattap olup muhabbete girer, siz de uçakla boğuşur ulen şimdi ne yapıcam, DOW/DOI istiyim bari, şunu nereye koysam bunu napsam, hay Allah chartları bulamıyorum şeklinde takılırsınız.

Peki safety ne zaman kalkıyor ?

Siz uçağı güvenle indirebildiğinizi, kaptan incapacite olsa uçağı güvenli bir şekilde en yakın meydana indirebileceğinizi kanıtladığınız da safety kalkıyor. Haliyle bu da size bir özgüven veriyor ve daha rahat uçmaya başlıyorsunuz.  O yüzden hedefim ilk 10 idi. İnişten fail olmazsanız gerisi bir şekilde gelir. Hint: Yumuşak inişleri çoğu kaptan seviyor, bir inişimde kabin ekibi şaşırıp sormuştu kim indirdi uçağı diye o uçuş harika geçti sonra mesela ;)

Şimdi gelelim meydan çalışmalarına. Ben size kendi tekniğimi anlatacağım, işe de yaradı. Bir meydana gitmeden önce evde 10-9 u bastırıyoruz. Airport uygulamasını tabletten açıyoruz ve NOTAM ları check ediyoruz. Pist , taksi kapalılıklarını chart üzerinde çiziyoruz, işaretliyoruz. Sonra meydan REF page leri okuyoruz ve önemli yerleri çiziyoruz ancak yetmez, uçuş esnasında işimize yarayacak inişte vs kullanacağımız bilgilerin notunu 10-9 chart ın arkasına not ediyoruz. Bu kağıtları her meydan için oluşturuyoruz ve atmıyoruz. Bir daha gidersek hızlıca okuyoruz ve anında oriante oluyoruz. Unutmayın zamanla yarışıcaksınız zaman yaratmak zorundasınız. Bundan sonra Flight Radar 24 sitesine girip TK numarasını yazıp bi gün önceki uçuşun rotasına ve park pozisyonuna bakıyoruz böylelikle tahmini park pozisyonu, pisti terk etmemiz gerek taksi yolu ve durma mesafesi kafamızda şekilleniyor. Yeter mi yetmez.. Gene bi önce ki uçun flight plan’ını, buna uygun STAR ve APP chartlarını inceleyip önemli yerleri irdeliyoruz. Kaç feet de stabil olucaz nerde flap, nerde gear isticez Auto Brake ne kurucaz. Yani özetle uçuşu kafada rakamlarla bi kere evde uçuyorsunuz. Unutmayın TECRÜBENİZ YOK, BİLGİ SIĞINILACAK TEK LİMAN. Artık hazırsınız, eğer Istanbul'da uçak yerden teker kesmeden sen ineceğin meydanda duracağın mesafeyi hesaplamışsan, nereden çıkıp nereye park edeceğini biliyorsan yaklaşmada ne yapacağını ATC nin nereden seni nasıl alacağını biliyorsan artık hazırsın. Peki bu kadar mı ? Tabiki değil havada kaptana anlatman gereken konular var bu konulara çalışıp hazırlayıp kaptanın sorularını cevaplaman lazım. Bu iş yüküyle her gün uğraştığınızı bir düşünün ve 12 saat minimum dinlenmeyle yaptığınızı düşünün, ve aynı zamanda eve gelince bi ton evrak işinizin olduğunu en az bir buçuk saatte o dosya, saat, kağıt, kürek işleriyle uğraştığınızı düşünün..

Peki ben naptım. İlk kısmı dediğim gibi her meydan için çalışarak yaptım ancak konu kısımlarında, (Klasik ben her zaman önde basar J ) daha LIFUS başlamadan anlatılması gereken bütün konuları okuyup önemli yerleri işaretleyip notlarımı zaten almış olarak LIFUS a başladım. LIFUS boyunca bir sıkıntı yaşamadan 40 sortiyi bitirdim. En çok zorlandığın uçuş hangisiydi derseniz eğer.. Kesinlikle LIFUS 1 di derim. Kule konuşmalarını kaçırdım, otomatik frekans değiştirmem gereken yerlerde daldım gittim, neredeyse unstabil oluyordum kaptanın yardımıyla flapları döktüm, inişim sertti uçağı çok toplamadım, alnım saçım başım heryerim ter içinde stres büyük Viena’ya gittim geldim. İndiğimde üstümden tır geçmiş gibiydi.

Şimdi nasıl gidiyor derseniz. Yeni gideceğim bir meydan için yarım saat evde çalışıyorum. Artık daha rahat uçtuğum için performansımda artıyor ve sıkıntı yaşamıyorum. Nolursa olsun uçmaktan zevk alıyorum almaya da devam edeceğim. Bir LIFUS uçuşumdan eve girdiğimde dertlenmişliğim de yok degil ama o günden beri daha sert çalışıp daha özgüvenli uçmaya başladım çünkü bazı şeyler sizi hırslandırıyor, size söylenen bazı kelimeler bazı cümleler kamçılıyor ve hayır öyle değil, ben bu işi hakkıyla yaparım yapıcam can taşıyorum ve hakkını vererek yapıcam diyorsunuz.

Bugün boş günüm ama şuan camdan baktığımda gördüğüm ayı havada kokpit'imin camından görmeyi isterdim..

Uçma aşkınızın hiç bitmemesi dileğiyle..

Not: Fotoğraflarımı takip etmek isteyenler instagram hesabımı takip edebilir. Captain_Chriss

7 Temmuz 2017 Cuma

Base Check

07.07.2017, güzel bir tarih di mi.. =) 7 rakamını zaten severdim ama artık favorim..

Benim için çok özel bir tarih oldu. Base check uçuşumu bitirip eve girdikten sonra ayağımın tozuyla yazıyorum bu yazıyı.. Gerçekten inanılmaz, hayatım boyunca unutamayacağım bir gündü. Hayatta paranın satın alamayacağı şeyler var diyorlar ya işte onlardan biriydi bugünkü yaşadığım tecrübe ve duygular.. Ne desemki şimdi bilemiyorum, gerçek bir mühendislik harikası bir şaheser adeta yaşayan kalbi çarpan bir makine. Uçağın çöküşünü size olan tepkisini öyle güzel hissediyorsunuz ki.. Hele full thrust verdiğinizde arkanızdan haykıran motorlar..

Evet bugün ilk defa gerçek bir jet uçurdum ve çok keyif aldım.  Şimdi gelelim işin meşakkatli kısmına. Sabah 06:00 da uyandım ve eve girmem 21:00’u buldu. Mesai saatini düşünün. Neden bu kadar uzun oldu derseniz 4 kişi aynı uçakla aynı gün olduk bu checki, usul bu. Hatta daha fazla da oluyor biz az  kişiydik. En büyük problem ise mide bulantısı oluyor çünkü yaklaşık 30 iniş kalkış yaşıyorsunuz gerek kabinde otururken gerekse kokpitte, hayatınız boyunca bir daha yaşamayacağınız bir şey kısacası. Tabi uçuş öncesi hazırlık uzun sürüyor uçuş sonrası doküman işleri falan anca yani..

Uçuş nasıl oldu kısaca özetlemek gerekirse, Istanbuldan kalktık Bursaya indik (Kaptanlar götürüp getirdi) ve daha sonra sırayla “ touch n go” çalışmalarına başladık . 5 “touch n go”, 1 full stop olacak şekilde yapılıyor.  Ben en son uçtum doğal olarak her geçen dakika stresim arttı, enerjim düştü. Ancak o koltuğa oturduğumda gerçekten hayat durdu, bütün yorgunluk falan geçti bitti çünkü adrenalin tavan yaptı.. =)  

Eğitim aldığım filodaki en sakin, rahat insanlardan biri olarak bilinirim ancak o koltuğa geçtiğinizde ne olursanız olun yüreğiniz güp güp etmeye başlıyor.. Yıllardır hayalini kurduğum realiteye gerçek anlamda ilk defa dokunup sidestick’i tuttum, ellerimi gaz kollarına koydum, elim kolum titrer diye düşünüyordum ancak öyle olmadı..

-Hocam heyecanlı mısın dedi ? Evet dedim, yalan değil suratımdan okunuyordu büyük ihtimal gerginlik.. =)

Ve o sihirli sözcükler döküldü ağzından ..YOU HAVE CONTROL, I HAVE COMMUNICATION.

Bitmişti artık gidiyorduk, kalkış thrust’ını set ettiğimde özgüvenim tekrar yerine geldi uçağı hissediyordum benimdi.. ve ROTATE, işte kariyerimin ilk kalkışını böylece gerçekleştirmiş oldum. Ilk defa bugün gerçekten hayalimi gerçekleştirdiğimi ve ona dokunduğumu hissettim darısı tüm sevenlerin başına,


Emniyetli uçuşlar..

21 Haziran 2017 Çarşamba

Bana Pilot Olmayı Anlat

İki aylık bir boşluktan sonra yazdığıma göre bu süreçte bayağı bir yogun olduğumu tahmin edersiniz. 
Peki noldu bu süre zarfında derseniz kısaca söyleyeyim, “Bana pilot olmayı anlat, nasıl bir şey bu pilotluk?” sorusuna cevap buldum diyebilirim. Buna daha sonra geleceğim, şimdi neler yaptık kısaca bir onları özetliyim sizlere..

Arkadaşlar gözümüz aydın tip eğitimi bitti.. J , bitti diyelim ama tabi her zaman olduğu gibi aslında hiç bir şey bitmedi bu sadece yeni bir sürecin başlangıcı oldu. Biz buna LIFUS adaptation diyoruz. Bir çok FFS uçuşu yaptık ancak bunların hiç biri bizi operasyona hazırlamadı aslında bunlar daha çok uçağı tanımaya, emergency usulleri uygulamaya, arızalarla boğuşmaya yönelik sortilerdi. Gerçek hayatta ise uğraşmanız gereken şeyler çoğu zaman 3 ADR Failure, Unreliable Speed vs.olmuyor =). Zamanında kapıyı kapatabileckmiyiz ? SLOT var yetişebilecek miyiz ? Bir go-around daha yapmaya yetecek yakıtımız kaldı mı ? Şurda CB var orasından mı kaçınsak burasından mı ? şeklinde oluyor . Tabi bunların yanında şirket SOP lerine göre uçmak belirli kurallar dışına çıkmamak var. Bu ortamlara alışabilmek için de bir kaç tane LIFUS Adaptation sortisi uçtuk daha sonra 1 ay kadar LIFUS adaptation yer dersi alıp sonunda bir sınava tabi tutulduk. Geçemeyenler bir daha sınava girecek, geçemezlerse tekrar alacaklar dersi gibi gibi olaylar. Bir de bu sürecin sonunda da iki Sımülator sortisine daha gireceğiz, final check niteliğinde, ondan sonra da LIFUS a salınacagız. Görüldüğü gibi TK da LIFUS a salınmak öyle 3 ayda olacak iş değil, biz hadi artık uçalım dedikçe bir şey daha çıkıyor, sabırsızız tabi =)

Ben bu LIFUS olayını 2. LİG’den SÜPER LİG’e çıkma mevzusuna benzettim biraz. Alt ligde güzel bir performans  sergileyip birinci lige çıktınız diyelim sonra bi de orada tutunmaya çalışıyorsunuz çünkü LIFUS da NET(Need extra training) alıp yer eğitim dersine geri gönderilme ihtimaliniz her zaman var. Hal böyle olunca ben tabi gene deli gibi ders çalışmaya başladım. Daha LIFUS başlamadan uçuşlarda konuşalacak konuların listesini alıp hazırlanmaya başladım, size de böyle yapmanızı öneririm. Şu anki son durumu özetleyecek olursak, LIFUS adaptation yer dersini bitirdik yazılacak olan 2 simulatoru bekliyorum ve tabii kiii BASE CHECK, =). Base check, uçuş okulumuzda çıktığımız ilk yalnız varya onun gibi bir heyecan bir kıpırtı uyandırıyor şuan için benim içimde çünkü ilk defa gerçek bir A320 jetini (içi boş yolcu vs yok) uçurucam. Heyecanlı ve zor bir gün beni bekliyor önümüzdeki haftalarda, onun için ayrı bir yazı yazarım muhakkak..

Şimdi gelelim yazının başındaki sorunun cevabına..

Arkadaşlar pilotluk resmen kalecilik gibi bir şey. Gerçektende öyle, bildiğin gol yenmeden önceki son adamsın. Şirketi takım, diğer çalışanları da takımın oyuncuları gibi düşünün.. Siz kaledesiniz abi.. karşıda da Christiano Ronaldo’lar, Essien’ler , vurdumu 40 mertreden çatala koyan Gerard’lar var. Nasıl hafiften bi gerilim geldi di mi ? Thrust lever’lar üzerindeki elinizin titrediğini görür gibiyim. Şimdi ne diyor bu adam.. Olay şu, olumsuz hava şartları, pist kısalığı, kuş çarpması, yıldırım düşmesi, cam patlaması, yanlış yakıt yüklenmesi, yanlış plan doldurulması, meydan da taxi yolu kapalılıkları, 13 saatlik 4 bacak mesailer, arıza çıkaran yolcular var da var, kadro Milan. Sizin sorumluluğunuz ise topun herkesten geçmesine ragmen sizden geçememesini sağlamak. Golu yediniz mi, aman efendim defans ilerde geri gelmiyor, bak o adam kaçırdı, bu şunu yaptı deme lüksünüz yok. Sorumlu kaptan diye bir şey duymuşunuzdur, işte bu o =) Sorumlu adam gemisinden, mürettebatından, operasyondan, her şeyden sorumlu..  

Yıllarca bir sürü toplar tutarsınız kimse görmez mükemmel kalecisinizdir bir gün bi hatandan gol yersiniz aa kötü kaleci olur, bu meslek de benim gördüğüm kadarıyla ne yazıkki öyle.. Bu arada sadece kaleci de değilsiniz hee yanlış anlaşılma olmasın, bir yandan maçlara çıkıyor, bi yandan da akademik kariyer yapıyorsunuz. Okumanız gereken 6000 sayfalık FCOM var başınızın ucunda ve şirket SOP leri onun dışında chart lar falan bir yığın dokuman. Ayrıca bunlar okudum bitti ezberledim olmuyor sürekli güncellenip yenileniyor tekrar okumanız gerekiyor. Sürekli kendimizi update tutmamız isteniyor kısacası. Bundan sonra biri sorduğunda bu cevabı verebilirsiniz, kalecilik gibi ama aynı zamanda Muslera gibi iyi bir kaleci olmaya çalışıp bir yandan da ITU de yüksek lisans yapıyor muşunuz gibi derseniz, bence anlarlar =))


Neyse lafı çok uzattım, adam depresyona girmiş diyeceksiniz şimdi =)) Aslında hayatımdan gayet memnunum bir an dahi olmadıki keşke dediğim. Eski işimden istifa ettiğim günden beri bir kere bile ardıma bakmadım, bakanlar var mı illaki oluyor.. Ancak tekrar söylüyorum bu işi gerçekten isteyerek severek yapmanız lazım yoksa gerçekten zor bir meslek. Şuana kadar hiç bir zorluğunu yaşamadan yazdım bunları sadece gözlemlerim düşünün bir de başladıktan sonra acaba neler olacak. Ama şunu söyliyim simulatore girerken bile içimde bir kıpırtı mutluluk oluyor önemli olan da bu.. 

Görüşmek üzere.

26 Mart 2017 Pazar

ICAO Level Sınav Tecrübelerim - TEA -

Merhaba,

Bu yazımda sizinle pilotların yurt dışı uçuşlarına gidebilmeleri için lisanlarında bulunması gereken ingilizce seviyesini belirleyen ICAO level 4 sınav tecrübelerimi paylaşacağım.  Bence gereksiz onu bi söyleyeyim ancak herkes ekmeğinin peşinde biliyorsunuz ki, malum sınav 400TL. =)

Sınavı uzun uzun anlatmayacağım. Üç bölümden oluşuyor:

1- Genel konuşma
    2- Record dinleyip readback yapma (ya da anladığını söyleme diyelim çünkü illa aynı cümleleri kurmak gerekmiyor)
    3- Resim yorumlama, karşılaştırma ve konu üzerine discussion yapma.

Sınavdan uzun uzun bahsetmedim çünkü sınavı özetleyen örnek link hemen burada: http://www.maycoll.co.uk/aviation-english/test_of_english_for_aviation.htm

O zaman diyeceksiniz ki bu yazıyı neden yazıyorsun be adam ..

Şöyle ki ben bu sınava gideceğim zaman etrafta gitmiş girmiş birinden tecrübelerini alayım dedim. İnternette şöyle bi dolaştım bloglar okudum ve cok da doğru yazılar görmedim ya da şöyle diyelim, bazı yazılar geçerliliğini yitirmiş zaman geçmiş artık sınav ortamı değişmiş. O yüzden yazayım da insanlar Özyeğin Üniversitesi’nin bu sınavına girerken neyle karşılaşacaklarını bilsinler..

Evet yanlış duymadınız Özyeğin üniversitesi.. artık bu sınavı SHGM yapmıyor ne yazıkki (şimdilik..) Ne yazıkki diyorum çünkü Ankara’da bu sınava giren kimi görsem 6 yı bastyı geçti yani “ömür boyu muaf” artık adamlar bu sınavdan. Ee tabii herzamanki gibi “ben deniz”e de odunun kalını kaldı gene. Gene diyorum çünkü blogumu okuyanlar ilk TK başvurumda TOEFL maceralarımı falan bilirler. Neyse lafı çok uzatmayayım anlayacağınız üzere Özyeğin Universitesinden 6 falan almak biraz hayallerde kalıyor. Sorular belli degil bikere öyle ezberleyip de sınava girecek bir durum yok. Hal böyle olunca spontene sohbet muhabbet eşliğinde sınavınızı oluyorsuuz. Tabiki bir sınav şablonu var sorulacak sorularda belli adamın önünde kitap var ordan soruyor ancak sınava hazırlanırken öyle bir soru kaynağı yok.  Hal böyle olunca çalışması da zor oluyor. Kendimce bir yöntem belirledim çalıştım, sınava girdim sonuç hala belli değil, 10 gün içinde belli olacakmış ancak çalıştığım kitapların isimlerini sizinle paylaşacağım yazının sonunda.

Şimdi gelelim sınav öncesi benim en çok moralimi bozan yanlış bilgiye. Bir yazı okudum, recording’lerden hiç bir şey anlaşılmıyordu, ufacık bir teyp vardı sesi kötüydü oda akustiği berbattı yankı vardı die. Ben tabi tutuştum dedim yandık teyp ufak uzakta, masa büyük, yankı var. Yemin ediyorum size kafamda canlanan görüntü şuydu, hamamda emergency kule konuşmalarını dinleyeceğim ufak bir teyp cızırtılı sesler, ER Gazinosundaki son sesteki TV gibi düşünün (Askerlik yapanlar bilir). Hal böyle olunca dinlemediğim kayıt kalmadı evde arkadaşlar abartarak anlatmıyorum bunu ama çalışırken abarttım diyebilirim. Evde oturup seslere VLC media playerdan yankı üstüne yankı verdim öyle dinledim kayıtları. Belki yazı yazıldığında bu böyleydi gerçekten bilmiyorum ama şuan öyle değil. Şuan gidiyorsunuz gayet izole bir oda, iki tane hoparlör kulağınızın dibinde resmen, sesler tertemiz, dinliyorsunuz. Ben bütün readbackleri harfiyen geri söyledim sadece bir tanesinde yarım anladım. “Ask question” ve “Give advise” kısmında ise bir tane recordingi hiç anlamadığımı söyledim ve advise falan veremedim.  --- Not: Bu arada araya ingilizce kelimeler koyuyorumki sınav terimleriyle birebir olsun, Türkçeleştirmeyeyim diye. Yazım - imla o yüzden kayabilir affola =) --- Anlamama nedeniniz ise adamların şivesi oluyor. Yani Hindistanlı Fransız Alman İngilizce konuşunca anlamakta zorlanabiliyorsunuz. Onun dışında sınavda zor bir yer yok arkadaşlar gidiyorsunuz konuşuyorsunuz işin özeti bu.

He bir de şu var sınava gitmeden önce okuduğum yazı dışında herhangi başka bir bilgi paylaşımı da yoktu. Sınav akustiği zamanına göre değişim göstermişti ama diğer bilgiler işime yaradı, kendisine de buradan teşekkür ederim..

Bahsettiğim yazı: http://salvorates.blogspot.com.tr/2016/07/durum-degerlendirilmesi-ve-ozyegin.html

Çalışma yöntemi:

1.Kısım: (Profesyonel veya Student Pilot olmanıza göre sorular değişiyor)

Kendinizle ilgili, kendinize havacılıkla alakalı bir kaç soru sorun ve bunları cevaplayın bir kağıda yazın ezberleyin. Örnek: Uçuş okulun nasıldı ? En zor safha sence neydi ? Neden pilotluk ?

2. Kısım:

Vereceğim kitaplardaki recordingleri dinleyin.
-          Oxford English for Aviation Book
-          Check Your Aviation English - Macmillan English

3. Kısım:

Bu kitaplardaki fotoğrafları yorumlayın. Sample’ları dinleyin. Google’dan bulacağınız spontene fotoğrafları yorumlayın.

Gene bir yazının daha sonuna geldik kısa tutayım dedim ama biraz uzadı..

Daha ben size ne diyim reçeteyi yukarıda yazdım, herkese başarılar =))

Güncelleme: 30.03.2017

Arkadaşlar sınav sonucum level 5 olarak geldi. 6 sene geçerli imiş.. 


25 Şubat 2017 Cumartesi

Sonunda Full Flight Simulator !

Merhaba,

Sonunda FFS ( Full Flight Simulator ) ile tanıştık. Harika bir deneyimdi. İlk defa bir A320 yi uçurdum diyebilirim heralde. Evet sonuçta simulator ama gerçeğe çok yakın bir simulator. İvmelenmeler, dönüşler,tırmanışlar, sert inişlerdeki tepkiler, türbülans sırasındaki uçağın zangırdamaları hepsi çok gerçekçi. Keskin dönüşlerde neredeyse G çekecek alet öyle bişi.. =)) 

Neyse bu kısa hayranlık paragrafı girişinden sonra gelelim konuya. Arkadaşlar en son yazımda belirttiğim üzere bayağı bir kitap deftere boğulmuş idik. Artık işin biraz daha eğlenceli kısmına geçtik sanırım. Sekiz sorti APT session u uçtuktan sonra artık FFS session larına geçtik ki harika bir tecrübeydi. FFS den bahsettim APT den de hemen bahsedeyim. Kendisi dokunmatik ekranlardan oluşan ve uçağın tüm panellerini simule eden bir simulatordür. Görüntü vs yok sadece paneller var. APT lerde normal usuller çalışılarak FFS lere hazırlık yapılıyor. Yeni başlanmış bir uygulama imiş, ben çok faydalı olduğunu gördüm.

Hikayemize kaldığımız yerden devam edecek olursak, CBT, yer dersleri, ve bi ton self study den sonra 8 sorti APT ve şimdi FFS lerdeyiz. Peki yolun başında bir pilot adayı olarak şu ana kadarki süreç için size ne önerebilirim ? Şunu söyleyeyim bu FFS syllabus larını alır almaz hemen görev hazırlıklarına başlayıp mümkün olduğu kadar önceden her şeyi okuyun. Çünkü görevler başladığında pek vaktiniz olmayacak. Niye mi ? Gece 1-5 uçuşuna gidiyorsunuz diyelim geldiğinizde sabah 6 oluyor uyuduğunuzda saat 7, düz hesap. Öğlen 2-3 gibi kalksanız 5 e kadar anca ayılırsınız yemek falan derken bir sonraki uçuşta diğer sabah desek çalışacak süre ve verimlilik az. O yüzden önceden hazır olmak lazım. Hayallerinize kavuşmanız dileğiyle..


As I said, winter is coming.. =)

12 Ocak 2017 Perşembe

Özetle Tip Eğitimi - Yer Dersi Safhası

Merhaba,

Uzunca bir ara verdim yoğunluk sebebiyle. Tahmin edersiniz ki tip eğitimene geçmiş olmanın verdiği heyecan ve yoğunluk sebebiyle pek yazmaya vakit bulamadım. Neler oluyor şimdi diyecek olursanız. Şöyle kısaca bahsedeyim.

2-3 ay oldu sanırım eğitim başlayalı. İlk bir hafta oryantasyon şirket tanıtımı havalimanı turu gibi
şeyler ile geçti. Sonra CBT denen uçağın sistemlerini anlatan az biraz tanıtan bir A320 sunum dizisine geçtik. Sunu diyip geçme adamın beyni akıyor artık dinlerken .. =) Hangi hidrolik nereye bağlanıyor, elektrik sistemleri, frenleme sistemleri, motor, kıl, tüy, yün vs liste böyle uzuyup gidiyor. Şimdi klasik bi soru olur ya kokpite ilk defa birinden gelen:  “Bu düğmelerin hepsinin ne işe yaradığını biliyor musunuz ya da hepsini kullanıyor musunuz ?”  die.  İşte o sorunun cevabı burda yatıyor bu CBT ile uçaktaki o minicik her bir tuşun ne yaptığını nereye dokunduğunu, amber renk olursa ne anlama geldiğini, green olursa ne anlama geldiğini, ne zamanlar bunun normal ne zamanlar anormal olduğunu, ufacık yeşil bir ibarenin ne kadar çok anlamlara gelebileceğini burada görüyorsunuz. Şimdi bütün düğmeleri öğrendik mi öğrendikk.. bir ay öyle geçti zaten. Sıra onları nasıl kullanacağımıza ne zaman hangi exterior light ı yakacağımıza  motoru çalıştırırken hangi sırayı izleyeceğimize taxi sırasında hangilerini kullanacağımıza takeoff dan önce hangilerini ON konumuna getireceğimize geldi. Bunlarda şirketin kendi normal operation usullerinde yazıyor. Açıp okuyor öğreniyorsunuz.

Hint: Ben tip eğitimine henüz başlamamış bir pilot adayı olsam ve tipim belli olmuş olsa vaktimde varsa hidrolik chapter linkini verdiğim cbt nin tamamını alır çalışırdım inanın önceden çalışmanın çok faydasını görürsünüz. Link: https://www.youtube.com/watch?v=jAGxOAxU3wI

Şuana kadar dikkatinizi bir şeyin çekmesi lazımdı. Çekmediyse ben söyleyeyim.. Hiç öğretmen lafı geçmedi di mi ? =) Evet çünkü bunların hepsini kendiniz yapıyorsunuz CBT çalışıp 6000 sayfalık FCOM un içinde yolunuzu kaybedip kaybola kaybola yolunuzu bulmayı öğreniyorsunuz. Ondan sonra da şirket usullerini öğrenmek için şirket OM (Operation Manuel) lerini okuyorsunuz. Hiç mi ders almadık tabikide aldık. Meteoroloji, performans ve OM ancak koca şirket prosedürleri vs öyle 2 günde öğrenilmiyor sonra aylarca üzerine çalışıyorsunuz. Velhasıl diyeceğim şu kimse karşısına sizi alıp bak şu tuş da böyle çalışıyor demicek kendiniz öğreneceksiniz arkadaşlar. Bu aşamada bireyin self disciplined biri olması ön plana çıkıyor, oturucan çalışıcan gerekirse çıkmıcan gezmicen ama simulatöre girdiğinde uçuracağın uçağın sistemlerine usullerine hakim olucan.

Biz bu bütün dokumanların içinde kaptanın derste sormuş olduğu bir soruyu arar dururken kaptan bir cümle kurdu ve dedi ki: “Nasılmış, iyi gidiyor mu pilotluk ?” . Gerçekten de öyle arkadaşlar sürekli bir araştırma öğrenme kendimi bir pilottan çok akademisyen gibi hisediyorum şu sıralar ama şikayetçi miyim? Hayır.  Neden çünkü severek yapıyorum ve inanın sevmeden istemeden zorluklarına katlanmayı göze almadan yapılacak bir meslek değil, bunu bir kez daha gördüm. Şuan bu yazıyı sizin için yazıyorum ama aklım inanın emergency usullerde =)) emergency descent de napıyorduk du bakıyım:

Crew oxy mask ------> USE                                                    
Signs ------------------> ON                                           
Emergency Descent -> INITIATE

Happy landings..


5 Eylül 2016 Pazartesi

Mezuniyet !

Beklenen gün sonunda geldi arkadaşlar..

Bugün hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Gözlerim sık sık doldu. Kolay değildi 2013 yazından beri vermiş olduğum mücadelenin sonunda bugün, 2016 yazının bitiminde, mezun olmuştum. Evet eğitim belki 17 ay sürmüştü ama o eğitim hakkını kazanmak da ayrı bir meseleydi zaten..

Meslek hayatım boyunca giyeceğim üniformamı ilk kez giyip insanların karşısına çıktım çok heyecan ve gurur verici bir şeydi.  Günün sabahında erkenden uyanıp heyecandan nasıl olcak napıcaz falan derken bir de baktım törende babam brovemi takıyor.. =) 
Ellerin dert görmesin..

Kısacası mezun olduk lisansımızı aldık bir ay sonra tip eğitimimiz başlayacak ve tabii karşınıza yeni bilgilerle geleceğim. Tip eğitimde neler yapacağız nasıl bir süreç olacak hep beraber göreceğiz.


Tip de görüşmek üzere..